Pages

Subscribe:

11 Şubat 2012 Cumartesi

Hipertansiyondan Korunmak İçin Zayıflayın

Hipertansiyondan Korunmak İçin Zayıflayın
hipertansiyon riski
Kan basıncının normal değerlerin üzerinde olması olarak tanımlanan hipertansiyon, şişmanlık, alkol ve sigara tüketiminden olumsuz etkileniyor.


Hipertansiyon riskini artıran etkenler neler?

"Hipertansiyon kan basıncının bazı nedenlerden dolayı, böbrek hastalığı, kullanılan bazı ilaçlar, kalp-damar hastalığı, gebelik gibi normal değerlerinin, 120/80 mm/Hg üzerinde olmasıdır.

Şişmanlık, aşırı tuzlu yeme alışkanlığı, doymuş yağların aşırı tüketimi, alkol ve sigara tüketimi hipertansiyon riskini arttırır."

Ne gibi belirtileri var? 

"Kişi çoğu zaman hipertansiyon belirtilerini hissetmez, başka bir nedenden dolayı doktora gittiğinde açığa çıkar. Bu nedenle düzenli olarak özellikle 50 yaş üzeri kişiler ölçüm yaptırmalıdırlar.

Baş ağrısı, ensede ağrı hissi, yorgunluk, sık idrara çıkma, çarpıntı, kulak çınlaması gibi belirtiler görülebilir."

Zararları neler?
 
"Tedavi edilmezse tansiyon kişide kalp-damar hastalığı ve böbrek hastalıkları riskini artırır, hatta görme bozuklukları yaratabilir." 

Nasıl bir beslenme uygulanmalı?

hipertansiyon"Tedavide olumlu sonuç alınması için doktor tarafından önerilen ilaçların yanı sıra yaşam tarzı değişikliği de gereklidir.

Şişmanlık, hastalık riskini artıran en önemli etkendir ve bu nedenle kişide kilo fazlalığı varsa kilo vermelidir. Kilo ile beraber şeker hastalığı ve kalp-damar hastalıklarının görülme riski de artacaktır. Tansiyonlu kişide 1 kg. yağ kaybı tansiyonu 0.2 cm/Hg düşürecektir.

Tuz tüketimi tansiyon değerine göre ya azaltılmalı ya da kaldırılmalıdır. Tuz tüketiminin azaltılması tansiyonu düşürecek ve ilaca olan ihtiyacı da azaltacaktır.

Yemeklere tuz serpilmemeli, yemekler az tuzlu pişirilmeli, tuzsuz ekmek tüketilmelidir. Birçok yiyecek içinde doğal olarak sodyum bulunmaktadır. Sodyumu azaltılmış tuzlar ise doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Yemeklere doymuş yağ asla katılmamalıdır. Doymuş yağ yerine damar sağlığı için fındık yağı, soya yağı, mısırözü yağı, zeytinyağı, ayçiçek yağı tüketilmelidir. Etleri kızartmak yerine ya ızgara ya da haşlama olarak tüketilmelidir. Sakatat asla tüketilmemelidir.

Kalsiyum, potasyum ve magnezyum minerallerinin tansiyonu olumlu etkilediklerine dair çalışmalar mevcuttur. Böbrek hastaları dışında tansiyon hastalarının potasyumdan zengin yiyecekler tüketmesi, sebze ve meyveler, veya supleman kullanmasının tansiyonu düşürücü etkisi ve hücre geçirgenliğini artırarak besinlerin hücre içine girmesini sağlamaktadır.

Kalsiyumunda tansiyonu düşürücü etkisi bulunmaktadır, bu nedenle hergün öğünlerde az yağlı yoğurt, günde bir bardak kadar az yağlı süt tüketilmeli, günde bir avuç kadar fındık veya bademden de destek alınmalıdır."

Başka dikkat edilmesi gerekenler nedir?

"Alkolün ve kafeinin kan basıncını artırıcı etkisinden dolayı tüketimi azaltılmalıdır.  Sigara ise damar sağlığını negatif etkilediğinden, özellikle büzüşmesine neden olup tansiyonu yükselteceğinden tüketilmemelidir.

Düzenli olarak yapılan spor en azından yürüyüşün bile kan basıncını kontrol ettiği, kilo verilmede destek unsur olduğu, kalp-damar sağlığını koruduğu bilinmektedir. Bu nedenle günde bir saatlik yürüyüşün olumlu etkileri olacaktır."


Dyt. Özlem Sert Aydın
http://www.ozlemsert.com

Bahar aylarında doğru beslenin

Bahar aylarında doğru beslenin
kis yemekleri
Kış mevsiminin ardından bahar aylarındaki mevsim değişikliği ve vücutta görülen fizyolojik değişikliklere karşı doğru beslenme programı ve egzersiz öneriliyor.
 
Bahar ayında vücudumuzda görülen değişiklikler nelerdir?
"Kışın ayının soğuk günlerinden sonra havalarında ısınmaya başlamasıyla birçok kişide halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği, hafıza kaybı, mutsuzluk, stres gibi ortak şikayetler gözlenir. Stres ve yorgunluk ile beraber kalp-damar sağlığı da negatif etkilenebiliyor. Tansiyon yükselmesi, kan şekerinin düzensiz salgılanması, tiroid ve insulin hormonlarında da düzensizlik görülebiliyor."

Baharda nasıl bir beslenme programı uygulamalıyız?
"Bahar ayında uygulanacak en ideal beslenme şekli Akdeniz tarzı beslenmedir. Her öğünde mevsim sebzeleri salata yada yemek olarak tüketilmelidir. Ara öğünlerde de yine mevsim meyveleri tercih edilmelidir. Haftada bir kez kırmızı et, en az iki kez balık, iki kez kurubaklagiller, iki kez yumurta ve hergün iki kase kadar yoğurt, yarım avuç kadar fındık, badem tüketmeliyiz.
Salatalara ve yemeklere piştikten sonra çok az zeytinyağı ilave etmek de faydalı olacaktır. Ekmek ve tahıl grubu ihtiyacımızı ise kepekli ürünlerden tercih etmeliyiz."

Peki sıvı tüketimi?
"Havaların ısınması ile vücut yüzey ısımızın artmasıyla ve sıvı tüketimine de ihtiyacımız artacaktır, bu nedenle günde en az 1.5 lt su içilmelidir.
Alkol ve kafeinli içeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalı, yerine rahatlatıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici bitki çaylarından destek alınmalıdır.
Bahar ayında vücudun A, B ve C vitaminlerine ve potasyum, magnezyum minerallerine olan ihtiyacı artar. Bu nedenle bu yiyeceklerden zengin bir beslenme programı uygulanmalıdır."

Bu vitaminlerin eksikliğinde neler oluşur?
"A vitamini eksikliğinde, büyüme ve gelişmede yetersizlik, göz rahatsızlıkları, ileri derecede gece körlüğü, derinin pul pul olup döküntü oluşturması görülür.
B vitamini eksikliğinde, iştahsızlık, sinirlilik, huzursuzluk, kalp çarpıntısı, ses ve görme bozuklukları görülebilir.
C vitamini eksikliğinde ise diş eti rahatsızlıkları, bağışıklık sisteminin zayıflaması, enfeksiyona yatkınlık, halsizlik ve iştahsızlık görülür." 

A,C ve E vitaminlari hangi yiyeceklerde bulunur?
 "A vitamini süt, yumurta sarısı, balık ve sarı-turuncu renkli sebzelerde, B vitamini ise buğday, kepek, bira mayası, yeşil sebzeler ve kurubaklagillerde bulunur.
C vitamini turunçgillerin yanı sıra taze sebzeler, maydonoz, kabak, soğan ve domates de bulunur."

Bahar yorgunluğu için neler yapılabilir?
"Kış sonrasında vücuttaki yorgunluğu atmak için eğer kişinin tansiyon, kalp ve diabet rahatsızlığı yoksa üç-beş günlük sadece sebze, sebze suyu ve meyve ağırlıklı, protein ise bitkisel kaynaklı proteinlerden sağlanan, günde en az 1.5 lt. suyun tüketildiği bir beslenme programı uygulanabilir.Baharda hormonların çalışmasında düzensizlik görülebilir. Hem hormonlar hem de hava değişimleri vücutta su tutulmasına neden olabilir. Ödemde yorgunluk nedenlerinde biridir. Bu nedenle yemekler az tuzlu tüketilmelidir.Uyku problemi yaşamamak için yatmadan önce ılık bir duş almak, aynı saatlerde yatmaya dikkat etmek gerekir.Fiziksel aktivite kişiyi hem rahatlatır hemde metabolizmayı hızlandırır, özellikle yüzme bahar yorgunluğunun giderilmesinde etkilidir.
Bahar yorgunluğunun nedeni bir mineral eksikliği de olabilir, özellikle bayanlarda demir eksikliği bu semptomların oluşmasını tetikler.
Tiroidin az çalışması da kişide yorgunluk nedeni olabilir, bu nedenle bir endokrinolog ile görüşülebilinir."

Yaz öncesinde zayıflama diyetlerine başlamak ve kısa sürede kilo vermek ne kadar sağlıklı?
"Bahar ayı geldiğine çoğu kişi psikolojik olarak kışın alınan kiloları verme telaşına düşüp, ya dergi, gazete ya da internet sitelerinde bulunan mucize olarak adlandırılan şok diyetleri uygulamaya başlar.

Evet çoğu kişide birkaç kilo kayıp olur ama giden su veya, proteinden yetersiz bir programsa, kastır ve kişi kilo verdiğini sanır. Bununla beraber mucize diyet adı altındaki diyetlerin kalori toplamı da çok düşük olduğu için kişide bir süre sonra metabolik direnç görülebilir.

Yani kişi sonrasında ne kadar diyet yaparsa yapsın eskisine nazaran daha az kilo verecektir çünkü vücut daha az kalori harcayacaktır. Bu da yaz öncesinde bilinçsizce yapılan zayıflama diyetlerinin ardından kilo alınacağı anlamına gelmektedir.

Bu nedenle kişi kendi vücut yapısına, yaşına hatta kan bulgularına uygun, diyetisyen tarafından hazırlanan bir zayıflama programını uygulamalı, amacı kısa süreli kilo kaybı değil bir yaşam şekli olmalıdır."
Dyt. Özlem Sert Aydın
http://www.ozlemsert.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız